6 Eylül 2018 Perşembe

Eylül ve Renkler Üzerine Bir Yazı

  Eylül, ismindekilerin ortalamadan bir tık daha narin, düşünceli ve zarif olduğunu düşünürüm. Tabi oturup bunu düşünmem ama Eylül diye birinden bahsedilirken veya okuduğum kitapta böyle bir karakter geçtiğinde (oo kitap da mı okuyormuş ne kadar kültürlü bir kız demeniz gereken yer, bu yer) hep bu tarz bir insan canlanır gözümde. Şahsi olarak tanıdığım bir Eylül olmadığı için pek sağlam temelli değil bu düşüncem. Yani gelişine sallıyorum. Yani paragraf iyice saçmalayıp geri dönülemez bir noktaya gelmeden önce bitirmeliyim. Yani bitirdim.


  Aslında Eylül ismine bu kadar takmamın sebebi, Eylül ayında olmamız. Evet böyle farklı çalışır benim kafa işte. Nasıl kurdum ama bağlantıyı, süper. Eylül geldiği için yazın bitmesi de süper. Çünkü yaz mevsiminin birbirinden kötü bir çok özelliği vardır. Sabah giydiğimiz tişörtün -öğlene kadar- halk plajında üstümüzle denize girmişiz gibi sırılsıklam olması bu kötü yanlardan biridir. Bakın haberlerde halk plajında günlük kıyafetle denize girenleri görmek de yazın kötü yanlarındandır. Bunun bir tık ötesi ve yazın en kötü yanıysa, paçalı donla denize giren 50 yaş üstü teyzeleri görmektir. Allah'a şükür fakir değiliz de çevremiz flamingosunu alıp beach beach gezen kankilerle dolu böyle şeyler görmüyoruz. Flamingolar da aslında yazın kötü  yanlarından biri. Yani kanlı canlı olanları değil ama şişme olanları bilinçaltımıza pembegüzeldirPEMBEGÜZELDİRpembegüzeldir fikrini işlemek için piyasaya sürülmediyse ben de bir şey bilmiyorum. Eski evdeyken odamda pembe kurdaleli bir nikah süsü vardır. Ultra dizaynsal zekam onu komodinin üstüne koymamı söylediği için oraya koydum. Sonra perdeme fon yapılması gerekti ve pembe rengin aslında çok da kötü durmayabileceğini düşündük. Açık pembe ama soft falan yani. Sonra halı geldi-yine soft-. Sonra biz taşındık. Taşındığımız evin duvarları lila. Benim halı açık pembe. Yatak örtülerim ve mobilyalar beyaz. Yeni perde de bunlara uyumlu olsun diye pembe olduğu için şu an odamda pembe ve beyaz hakim. Bir kurdale yüzünden iş nerelere geldi görüyorsunuz. Oysaki ben ortamlarda en sevmediğim renk sorulunca hemen pembeyi yapıştırırdım. Bu rengi eleştirme hakkımı elimden alan şeyin bir kurdale olması, hayatın bizi hep kınadıklarımızla sınaması kadar garip. 

15 yorum:

  1. hoş geldin aramıza, madem Deep önermiş hemen takibe aldım seni
    sevgiler

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim hoşbuldum :)

    YanıtlaSil
  3. merhabalar sevgili yeni blog yazarı dost ^^
    gerçi ben de yeni fark ettim burayı: itiraf ediyorum, blog keşif gezisindeydim ve buraya kadar geldim :) umarım daimi olursun ve yazmak sana huzur verir.

    karga sıfatıyla da insan sıfatıyla da pek yazı sevenlerden değilizdir. bulunduğum yer yaz memleketi olsa da kışları ve kış aylarını severim daha çok. eylül'den çok kasım ayının, kışa haberci diye, sobamın uyanışının müjdeleyicisi diye yolunu gözlerim ^^

    YanıtlaSil
  4. Teşekkürler yorumunuz için ne güzel yazmışsınız. Artık değişen iklimler yüzünden havalar da Eylül'de soğumuyor aslında ama hala bir Eylül edebiyatımız var :)

    YanıtlaSil
  5. ha haaaa yine tatlı yazıyon seeeen. eylül ismi sanki biraz edebiyat havası var de mi yaaaa :) pembe, flamingo, duvar, hihi, hep böyle şeker anlat seeen :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederiim insanı acayip gaza getiriyosun yalnız şu an yeni yazı yazasım geldi bile :)

      Sil
  6. Eylül demek okulların açılması demek. Bir anne olarak hemen aklıma gelen şey bu :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahahah çok gerçekçi bir bakış açısı :)

      Sil
  7. Çok teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  8. Pembeyi çocuksu bir renk olarak görürken pembeden vazgeçemeyen bir adet ben 😄 Eylül, Mehmet Rauf, edebiyat falan... 😄

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pembenin hepimizin hayatına gizliden gizliye yayılmış bence :)

      Sil
  9. Ben de hiç Eylül diye biriyle tanışmadım ama ben de nedense böyle düşünüyorum. Sonbaharın naifliğinden herhalde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet iklimin insan psikolojisindeki etkisi diyebiliriz sanki :)

      Sil
  10. Yüreğinize sağlık. Çok güzel paylaşımlarınız var. Takipteyim.

    YanıtlaSil

Satılık 2. El Akrilik Boya ( Boya takıntısı olan aramasın)

"Öyle geçerdik ki kaldırımları, sanki bu düşenler biz değiliz!" -Yeditepe İstanbul. Şu günlerde herkes evde ve bir şeylerle uğra...