30 Kasım 2018 Cuma

Kaktüsler Ölmesin Ama Ben İstediğim İçin Değil

 Hayat çok garip. Yani aslında yaşarken değil, yaşanmış hayat çok garip. Küçük küçük anların, birinin dediği bir sözün, gördüğüm o saçma sapan rüyanın, dün yolda karşılaştığım insanın yurttan arkadaşının hala kızının, yemeyip buzdolabına koyulunca evrenden silindiğini sandığım pırasanın ileride hiç de beklenmediğim bir şekilde veya tam da olması gerektiğini düşündüğüm bir anda karşıma çıkması, nerden bakarsan bak garip. Hani bir söz var ya keşke başka bir şey dileseymişim diye, ne bileyim geçen gün otobüs bekliyordum Üsküdar'a gitmek için ama o otobüs sanki kursa geç kalayım diye elinden geleni yaptı, gelmedi. İçimden o an orada olması gerekmeyen, o vakitte asla oradan geçtiğini görmediğim biri için keşke şimdi çıkıp Maltepe'ye (niye Maltepe mesela?) gitse, beni de yolda görse diye geçirdim. Bu nasıl her noktasıyla gerçek olabildi hala şaşkınım. Allah'ın bir lütfu der açıklayamadığım böyle güzellikleri geçerim. Geçelim. 

Böyle birkaç küçük olay dışında baktığımda ise her şey çok sıradan. Çok bilindik. Hayat bir şekilde geçiyor ve hep aynı şeyler oluyor gibi. Hiçbir uzaylı odamın arkasına parkedip beni kaçırmıyor, kimse ben 2160 yılından geliyorum diye kapımızı çalmıyor ve evet ben de böyle şeyler beklemiyorum zaten. Yani bekliyorum da onu şimdi hiç karıştırmayalım. Ben şimdi bekliyorum ki yapmak istediğim şeyleri yapayım, en önce Allah'ım lütfen mezun olayım. Her okul günü 4 saat yol çekmek bi süre sonra gerçekten yoruyor çünkü. Bi süre dediğim dört yıl eheh. Mezuniyeti hallettikten sonra çok da bir hedefim yok aslında. Öyle Olsun filminde Ayşen Gruda'nın da dediği gibi "İdealimiz yok. Televizyonun taksidi bitsin inşallah onu da alıcaz." Mezuniyet önemli, çünkü bu bünye bir yıl daha saat 8'de metrobüse binmeyi kaldıramayabilir. Mesela şimdi de kaldırmıyor ama kimse farkında değil diye ben de çaktırmıyorum. Onun için mezuniyet çok önemli. Allah'ım bu konu çok mühim grçktn. 

Geçen gün yeni kaktüs aldım. Hayattan bir beklentim de onların ölmemeleri. Ben, üç kaktüsümü haftada bir musluğun altına tutmak sureti ile öldürmüş değil KATLETMİŞ olan ben, çiçekçide bunlara yirmi günde bir fısfısla su verilmesi gerektiğini öğrendikten sonra bir miktar parçalansam da bu sefer çok kararlıyım. Bu nedenle yavrularımın hayatlarını zevk-ü sefa içinde geçirmeleri için elimden gelen her şeyi yapacağım. Evdeki muslukları söktüm attım mesela. Böyle de keskin bir insanım. 

Hayatımda olmasını istediğim küçük değişikliklerden biri de kitapçıda vicdan azabı çekmeden gezebilmek. O kadar uzun süredir kitap alamıyorum ki bu vicdan azabı yüzünden. Evde yığınla okunmamış kitap var. Bir de ben biraz şey olduğum için -hevesli- offf süper bir şey bu bunu alayım hiç kitap almam hep bundan okurum ya diye elektronik kitap okuyucu almıştım. Beklediğimden çok çok çoook daha kullanışlı olması beni baya mutlu etse de içinde bekleyen onlarca kitap yüzünden rahat rahat kitapçı gezemez oldum dostlar (Hmm ne kadar büyük bi problem sen de iyice dert babası olmuşsun Miray'cım ya). 

Son olarak (aslında son değil) kendimden beklentim de hiçbir beklentiye girmeyip oluşuna bırakmak, salmak. Bu ultra mega plus paradoks ile ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Yani kaktüsler ölmesin ama ben beklemeyim ölmemelerini. Kendileri bilir. E ama istiyorum ki ölmesinler? Ölürlerse de üzülürüm. Beklentiye girmiş oluyorum işte yoksa üzülmezdim. Çok su vermemem gerek. Çok su vermemem gerek. Çok su vermemem gerek. Çok su vermemem gerek. 



6 yorum:

  1. Beklentiler değil mi zaten bizi dert anası yapanlar...
    Hiç düşünmeden beklemeden yaşamak lazım da.. da sı var işte
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sıfır beklenti çok zor, ama asgariye indirmek lazım en azından :)

      Sil
  2. Ah kaktüsün ölüsü çok çirkindir. Gördünüz mü hiç? (fotoğraf koyamıyorum) aman görmeyin, iyi bakın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eski kaktüslerim hakka yürüdüğünde görmüştüm :(

      Sil
  3. Merhabalar,sizi yeni keşif ettim.Faydalı bilgi ile dolu olan blogunuzu sevdim.Takip ve izlemeye aldım.Bana da beklerim(tariflimutfak).Başarılar dilerim.

    YanıtlaSil

Satılık 2. El Akrilik Boya ( Boya takıntısı olan aramasın)

"Öyle geçerdik ki kaldırımları, sanki bu düşenler biz değiliz!" -Yeditepe İstanbul. Şu günlerde herkes evde ve bir şeylerle uğra...